19 Aralık 2011 Pazartesi

VAN DEREMinde Verilen Sözler TUTULMADI

VAN DEREMinde Verilen Sözler TUTULMADI Van depreminden hemen sonra TVlerde yardım sözü veren işadamları kayboldu. Kampanyalarla taahhüt edilen yardımların yarısı gelmezken, sözünde durmayanlar arasında ünlü işadamları da var.

Vanda yaşanan 7.2 şiddetindeki depremin ardından gerçekleşen ve Türkiyenin önde gelen 19 televizyonunun ortak yayını ile destek verdiği yardım kampanyasında bağış sıkıntısı yaşanıyor. Kampanyaya katılarak bağışta bulunan bir çok iş adamı, taahhüt ettiği bağışları yerine getirmedi. Bazı iş adamları da taahhüt ettiği yardım tutarının altında bağışta bulundu. 19 yayının katılımıyla gerçekleşen ortak yayında yaklaşık 62 milyon liralık bağış yapılması taahhüt edilmişti. Verilen bilgiye göre taahhüt edilen yardım tutarının yarısı henüz gelmezken, yetkililer, bağış sözü verdiği halde sözünü tutmayanlar arasında bazı ünlü iş adamlarının da olduğunu kaydettiler. Öte yandan vatandaşların ve yurt dışından yapılan yardımlar, iş adamlarının yaptığı yardımları solladı. 14 Aralık tarihi itibariyle Van depremi için açılan hesaplarda bugüne kadar toplam 234 milyon 400 bin liralık nakdi yardım toplandı. Başbakanlık bünyesinde açılan hesaplarda, 50 milyon doları Suudi Arabistan Krallığının, milyon doları da Mesut Barzaninin olmak üzere toplam 153 milyon liralık bağış toplandı. Diyanet İşleri Başkanlığının hesaplarında ise 37 milyon 500 bin lira, Kızılay yardım hesaplarında da 43 milyon 900 bin liralık yardım sağlandı.

Cine-5in parası borçlara gitti
TMSFnin, 40.5 milyon dolara El Cezire Televizyonuna sattığı Cine-5ten elde edilen gelirlerin büyük kısmı kanalın borçlarına gitti. TMSF, Cine 5in vergi ve SSK prim borçları için Maliyeye ve SGKya 16.5 milyon lira, Al Baraka Türke olan kredi borçları için 3.2 milyon dolar ve 4.4 milyon lira, müzik birliklerine olan telif hakkı borçları için de 1.18 milyon dolar ödedi. Böylece Cine-5in satışından elde edilen gelirden yaklaşık 28.8 milyon doları borçlara gitmiş oldu. TMSF kaynakları, Cine 5in vergi ve prim borcunun 30 milyon liranın üzerinde olduğunu belirterek, vergi ve prim affı ile borcun 16.5 milyon liraya düştüğüne dikkat çektiler.

Kendisi hakkında inceleme başlattı
Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmazın, eski adıyla Devlet Planlama Teşkilatının hizmet binasında yaptırdığı milyon liralık tadilat başına iş açtı. Dürüstlüğü ile bilinen Yılmaz, bazı muhalefet milletvekillerinin konuyu Meclise taşıması üzerine ilginç bir karar aldı. Yılmaz, Başbakanlık Teftiş Kurulu ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığına yazılı başvuruda bulunarak, hakkında inceleme yapılmasını talep etti. Her iki kurumun da inceleme talebini değerlendirdiği belirtilirken, Yılmazın inceleme sonucu hazırlanacak raporun sonucu ne olursa olsun kamuoyuna açıklamayı da taahhüt ettiği öğrenildi.

Kart aidatında ahlaksız teklif
Bankalar ile tüketiciler arasındaki kredi kartı aidatı savaşı tam gaz sürerken bazı bankaların, aidatlarla ilgili tüketicilere ‘harcamanızı artırın aidat almayalım teklifinde bulunmaya başladığı ortaya çıktı. Starın edindiği bilgiye göre son dönemde bankaların büyük kısmı, kredi kartı aidatlarını tüketicilerin kredi kartı harcamalarını artırmak için kullanmaya başladı. Yıllık 10 lira ile 100 lira arasında değişen aidatın iptal edilmesine isteyen tüketiciye, ‘aylık 300 veya 500 lira harcama taahhüdünde bulunursanız aidatınız iptal edilir deniliyor. Birçok tüketici de bankaların teklifini kabul ediyor. BDDK kaynakları ise bu yöntemin, kredi kartı harcamalarının artmasına neden olduğu görüşünü savunarak, konuyla ilgili yeni önlem alınmasının düşünüldüğünü bildirdiler.

Reçete başına 12.5 lira alan aile hekimleri var
Sağlık harcamalarını frenlemek ve hizmet kalitesini artırmak için uygulamaya konulan aile hekimliği sisteminde, müfettişleri bile isyan ettiren usulsüzlükler tespit edildi. Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) müfettişlerinin bazı şikayetler üzerine yaptıkları incelemelerde, eczacılardan reçete başına 12.5 lira ‘komisyon alan aile hekimleri olduğu belirlendi. Yine yapılan incelemelerde, çok sayıda aile hekiminin de ilaç şirketlerinden doğrudan veya dolaylı olarak maddi çıkar elde ettiği belirlendi. Örneğin, aile hekimleri tarafından karşılanması gereken, görevli, kira, elektrik ve su gibi giderlerin ilaç şirketleri tarafından karşılandığı saptandı. Ayrıca aile hekimlerinin ilaç şirketlerinden araç, tatil gibi haksız menfaatler de temin ettikleri araştırmalar sonucu ortaya çıktı. Aile hekimleri ile ilgili usulsüzlükler, devletin ilaç giderlerinde rekor artışların yaşanması üzerine gündeme geldi. İlaç giderlerinin artışlarının nedenlerini araştıran SGK uzmanları, aile hekimleri tarafından çok sayıda reçete yazılmasının da ilaç giderlerinin artışında önemli rol oynadığını belirledi. SGKnın kayıtlarına göre, 2011 yılının 10 aylık döneminde yazılan reçete sayısı 13.4 oranında artarak 221.4 milyondan 251 milyona yükseldi. Aynı dönemde ilaç harcamaları ise yüzde 5.3 oranında artarak 11.6 milyar liraya ulaştı. SGK yetkilileri, tüm aile hekimlerini suçlamanın doğru olmadığını da bildirdiler.
Kaynak ekonomihaber.com

VAN DEREMinde Verilen Sözler TUTULMADI

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.